Core Web Vitals Nedir? Nasıl Optimizasyon Yapılır? | Boosted Craft
Back

Core Web Vitals Nedir?

core web vitals nedir

Core Web Vitals Nedir?

Google, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla, Core Web Vitals adı altında bir dizi performans metriklerini tanıttı. Bu metrikler, bir web sitesinin hızını, etkileşimli olma kapasitesini ve görsel stabilitesini ölçer. Kullanıcıların web sitelerinde yaşadığı deneyimi optimize etmenin temel yollarını belirlemek için bu metrikler oldukça önemlidir.

Core Web Vitals, temel olarak üç ana metriğe odaklanır: Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID) ve Cumulative Layout Shift (CLS). LCP, bir sayfanın en büyük içeriğinin yüklenme süresini ölçer; FID, kullanıcıların ilk etkileşimdeki gecikme süresini belirler ve CLS ise sayfa yüklemesi sırasında oluşabilecek görsel değişikliklerin sayfa stabilitesine etkisini değerlendirir.

Bu metrikler, kullanıcıların bir web sitesinde geçirilen zamanı ve etkileşim seviyesini doğrudan etkiler. Core Web Vitals’ın doğru bir şekilde optimize edilmesi, hem kullanıcı memnuniyetini artırır hem de arama motoru sıralamalarında olumlu bir etki yaratır. Özellikle mobil cihazlarda hızlı ve sorunsuz bir deneyim sağlamak, modern web geliştirme süreçlerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.

Core Web Vitals Metrikleri Nelerdir?

Core Web Vitals, Google tarafından web sitelerinin kullanıcı deneyimini ölçmek amacıyla geliştirilen bir dizi metriklerdir. Kullanıcıların web siteleri ile olan etkileşimlerini daha iyi analiz edebilmek için önemli veriler sunarlar ve bu veriler, web performansını artırmak için yapılan iyileştirmelerin de temelini oluştururlar. Bu metrikler üç ana başlık altında toplanır ve her bir başlık farklı bir kullanıcı deneyimi kategorisini ölçer.

Largest Contentful Paint (LCP), bir web sayfasındaki en büyük içerik öğesinin görüntülenme süresini ölçer. Bu metrik, sayfanın ana içeriklerinin ne kadar hızlı yüklendiğini ve kullanıcıya sunulduğunu anlamak için kritik öneme sahiptir. İyi bir kullanıcı deneyimi için LCP süresinin 2,5 saniyeden kısa olması hedeflenir. Bu metrik, web sitesinin genel hızını ve yükleme performansını doğrudan etkiler.

First Input Delay (FID), kullanıcıların bir sayfayla etkileşime geçtikten sonra, tarayıcının bu etkileşimi işleme süresini ölçer. Diğer bir deyişle, bir kullanıcı bir bağlantıya tıkladığında veya bir düğmeye bastığında tarayıcının bu etkileşimi ne kadar hızlı işlediğini gösterir. İyi bir FID süresi, 100 milisaniyeden kısa olmalıdır. Bu metrik, sayfanın hızlı ve duyarlı olmasını sağlamak için önemlidir ve kullanıcı memnuniyetini artırır.

Cumulative Layout Shift (CLS), sayfanın görsel kararlılığını ölçer. Yani, sayfa yüklendikçe içeriklerin yer değiştirme miktarını belirler. Beklenmedik yer değiştirmeler kullanıcı deneyimini olumsuz yönde etkileyebilir. CLS değeri 0.1 veya daha düşük olmalıdır ki içerik düzgün ve kararlı bir şekilde görüntülensin. Bu metrik, kullanıcıların sayfada gezinirken yaşadıkları sürpriz ve rahatsızlık verici deneyimlerin önüne geçmek için kritiktir.

Sonuç olarak, Core Web Vitals metrikleri, kullanıcı deneyimini iyileştirmek ve web sitelerinin performansını optimize etmek için önemli ve ölçülmesi gereken değerlere sahiptir. Bu metriklerin analiz edilip optimize edilmesi, hem kullanıcı memnuniyetini artırır hem de arama motoru sıralamalarında olumlu etkiler yaratır.

Largest Contentful Paint (LCP)

Largest Contentful Paint (LCP), Google’ın sayfa yüklenme performansını ölçmek için kullandığı üç önemli Core Web Vitals metriğinden biridir. LCP, bir sayfanın ana içeriğinin ne kadar hızlı yüklendiğini gösterir ve bu metrik, kullanıcı deneyimini anlamak için kritik bir öneme sahiptir. LCP’nin optimize edilmesi, ziyaretçilerin bir web sayfasında daha uzun süre kalmalarını sağlayarak, siteden hemen çıkma oranını azaltır ve genel kullanıcı memnuniyetini artırır.

LCP’yi optimize etmek için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Öncelikle, sayfanın en büyük içerik öğesinin hızlı bir şekilde yüklenmesini sağlamak için daha hızlı sunucular kullanmak önemlidir. Bunun yanı sıra, HTTPS isteklerini azaltarak sayfa yükleme süresini kısaltmak da mümkündür. Önbellekleme kullanarak sıkça kullanılan kaynakların daha hızlı getirilmesi sağlanabilir ve böylece LCP süresi düşürülebilir. Ayrıca, büyük resimlerin optimize edilmesi ve asenkron scriptlerin kullanılması, sayfanın ana içeriğinin daha hızlı yüklenmesine katkı sağlar.

Bütün bu yöntemler ve stratejiler, LCP değerlerini iyileştirerek web sitesi performansını ve kullanıcı deneyimini ciddi anlamda geliştirebilir. LCP optimizasyonu, sayfa yükleme süresini düşürerek, hem ziyaretçiler hem de arama motorları için daha çekici ve kullanışlı bir site sunar. Bu nedenle, web yöneticilerinin ve geliştiricilerin bu metriği düzenli olar

Detaylı kontrol edebileceğiniz kaynak: https://web.dev/articles/lcp?hl=tr#:~:text=Largest%20Contentful%20Paint%20(LCP)%20is,that%20the%20page%20is%20useful.

Largest Contentful Paint Nasıl Optimize Edilir?

Largest Contentful Paint (LCP), bir web sayfasının ana içeriğinin yüklenme süresini ölçen önemli bir Core Web Vitals metriğidir. LCP’yi optimize etmek, kullanıcı deneyimini iyileştirmek ve web sitenizin arama motorlarındaki sıralamasını yükseltmek için çok önemlidir. Bu nedenle LCP optimizasyonu için birkaç strateji üzerinde duracağız.

Öncelikle, daha hızlı sunucular kullanmak LCP’yi olumlu yönde etkileyebilir. Daha hızlı sunucular, sayfanızın daha hızlı yüklenmesini sağlar ve bu da LCP süresini kısaltır. Bununla birlikte, sunucu yanıt sürelerini optimize etmek için Content Delivery Network (CDN) hizmetlerini kullanmak da faydalı olabilir.

Bunun yanı sıra, resimleri optimize etmek de büyük önem taşır. Yüksek çözünürlüklü ve büyük boyutlu resimler, sayfa yükleme sürelerini uzatır. Resimleri sıkıştırarak ve uygun formatlarda sunarak LCP süresini düşürebilirsiniz. Ayrıca, asenkron scriptler kullanmak ve gereksiz HTTPS isteklerini azaltmak da sayfa yüklenme hızını artırmanın etkili yollarındandır.

Daha hızlı sunucular kullanmak

Core Web Vitals, web sitelerinin kullanıcı deneyimini ölçmek için Google tarafından sunulan önemli metriklerdir ve daha hızlı sunucular kullanmak, bu metriklerin iyileştirilmesi açısından kritik bir rol oynar. Web sitelerinin performansını artırmak ve kullanıcı etkileşimini optimize etmek için güçlü ve hızlı sunucuların tercih edilmesi gerekmektedir. Hızlı bir sunucu, sayfa yükleme sürelerini azaltarak, kullanıcıların daha hızlı ve kesintisiz bir deneyim yaşamasını sağlar.

Daha hızlı sunucular kullanmak, aynı zamanda Largest Contentful Paint (LCP) metriklerini de doğrudan etkileyebilir. LCP, bir sayfanın en büyük içerikli öğesinin ne kadar sürede yüklendiğini ölçer ve bu süreyi minimize etmek, kullanıcı deneyimi açısından oldukça önemlidir. Hızlı bir sunucu, içeriklerin daha hızlı teslim edilmesini sağlayarak, LCP sürelerinin düşürülmesine katkıda bulunur.

Sunucu hızının artması, sadece yükleme sürelerini değil, aynı zamanda güvenilirlik ve uptime sürelerini de iyileştirir. Kullanıcılar, herhangi bir sayfa yüklenme sorunu yaşamadan, istedikleri bilgilere erişebilirler. Bu durum, web sitesinin SEO performansını da olumlu yönde etkiler, çünkü arama motorları daha hızlı ve sorunsuz çalışan sitelere öncelik verirler. Sonuç olarak, daha hızlı sunucular kullanmak, hem kullanıcı deneyimini hem de site performansını artırmak için vazgeçilmez bir stratejidir.

Daha az HTTPS isteği

Daha az HTTPS isteği yapmak, web sitenizin performansını arttırmak ve kullanıcı deneyimini optimize etmek için önemli bir stratejidir. HTTPS isteklerinin sayısını azaltmak, web sayfasının yüklenme süresini düşürerek daha hızlı bir kullanıcı deneyimi sağlar. Bunun için bir dizi yöntem kullanılabilir. Bu yöntemler, gereksiz kaynakların elenmesi, dosya boyutlarının küçültülmesi ve daha az sayıda talep yapılması prensibine dayanır.

İlk olarak, sayfanızda gerçekten gerekli olmayan tüm dış kaynakları analiz etmek ve elemek önemlidir. Her bir doğal olarak yapılan HTTPS isteği, yükleme süresine biraz daha yük bindirir. Bu nedenle, CSS ve JavaScript dosyalarını birleştirerek ve sıkıştırarak daha az HTTPS isteği yapılmasını sağlamak mümkündür. Özellikle, büyük dosyaları daha küçük parçalara ayırmak ve bu parçaları sadece ihtiyaç duyulan sayfalarda yüklemek, bu konuda oldukça etkili bir yöntemdir.

Ayrıca, resim ve video dosyalarını optimize etmek de istek sayısını azaltmada önemli bir adımdır. Modern web sitelerinde genellikle çok sayıda medya dosyası bulunur ve bu dosyaların her biri HTTPS istekleri oluşturur. Bu medya dosyalarını uygun formatlarda ve sıkıştırılmış halde sunarak, hem dosya boyutlarını küçültmek hem de HTTPS isteklerini sınırlamak mümkün hale gelir. Özellikle yüksek çözünürlüklü resimler ve videolar, dosya boyutları düşürüldüğünde sitenizin performansını gözle görülür şekilde artıracaktır.

Önbellekleme kullanmak

Web performansını artırmanın en etkili yollarından biri, önbellekleme kullanmaktır. Önbellekleme, bir web sayfasının veya uygulamanın içeriğinin kullanıcıların tarayıcılarına veya cihazlarına geçici olarak kaydedilmesini sağlar. Bu, kullanıcıların aynı içeriğe tekrar tekrar eriştiğinde, sunucunun her defasında bu içeriği yeniden yüklememesi anlamına gelir, bu da sayfa yükleme sürelerinin kısalmasına ve kullanıcı deneyiminin iyileşmesine yol açar.

Önbellekleme stratejileri, farklı türde içerik ve kullanıcı ihtiyaçları için özelleştirilebilir. Örneğin, statik içeriklerin (görseller, CSS dosyaları, JavaScript dosyaları) belirli bir süre boyunca önbellekte saklanması, bu dosyaların yeniden indirilmesini engelleyerek bant genişliği tasarrufu sağlar. Dinamik içerikler için ise belirli aralıklarla veya belirli koşullara bağlı olarak önbelleğin güncellenmesi gerekebilir.

Önbellekleme kullanmanın en büyük avantajlarından biri de sunucu yükünü azaltmasıdır. Sunucunun her talebe yanıt vermek zorunda kalmaması, sunucunun daha az kaynak tüketmesi ve daha fazla kullanıcıya aynı anda hizmet verebilmesi anlamına gelir. Bu da özellikle yüksek trafik yoğunluğuna sahip web siteleri için büyük önem taşır. Dahası, önbellekleme kullanarak enerji tasarrufu sağlanabilir ve dolayısıyla çevresel etki azaltılmış olur.

Resimleri optimize etmek

Web sitelerinin daha hızlı yüklenmesi için resimleri optimize etmek hayati derecede önemlidir, çünkü büyük ve optimize edilmemiş resimler sayfa yükleme hızını düşürebilir ve kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyebilir; bu da arama motorları tarafından ceza almanıza neden olabilir. Bu nedenle, resimlerin boyutlarını küçültmek, uygun dosya formatlarını seçmek ve doğru sıkıştırma yöntemlerini kullanmak, sitenizin performansını artırmak için kritik adımlardır.

Öncelikle, doğru dosya formatını seçmek önemlidir. JPEG, PNG ve WebP gibi formatlar arasında büyük farklar vardır; her bir format farklı avantajlar sunar. JPEG, fotoğraflar için ideal iken, PNG transparan arka planlar için daha uygundur. WebP ise hem sabit hem de hareketli görüntüler için iyi bir sıkıştırma oranı sağladığından, giderek daha popüler hale gelmektedir. Bu formatların doğru kullanımı, sitenizin yükleme hızını önemli ölçüde artırabilir.

Bir diğer kritik adım ise, resimlerin boyutlarını uygun hale getirmektir. Çok büyük resimler hem daha fazla disk alanı kaplar hem de daha uzun yükleme sürelerine neden olur. Bu durumu aşmak için, ihtiyaç duyulandan daha büyük resimler kullanmaktan kaçınmalı ve mümkün olduğunca responsive tasarımlar tercih edilmelidir. Ayrıca, resimlerin önbelleğe alınması, aynı resimlerin tekrar tekrar indirilmesini engelleyerek, sayfa yükleme sürelerini daha da azaltabilir. Böylece, hem kullanıcı deneyimi iyileşir hem de arama motorlarında daha yüksek sıralamalar elde edilebilir.

Asenkron scriptleri kullanmak

Web performansını iyileştirmek için asenkron scriptler kullanmak son derece önemlidir. Klasik senkron scriptler, sayfanın yüklenme süresini artırabilir ve kullanıcı deneyimini olumsuz yönde etkileyebilir. Asenkron scriptler, tarayıcıya aynı anda diğer kaynakları yükleme izni vererek bu sorunu çözer ve sayfanın daha hızlı yüklenmesini sağlar.

Asenkron script kullanımının en büyük avantajlarından biri, tarayıcının sayfanın geri kalanını render etmesini engellememesidir. Bu, kullanıcıların sayfadaki içeriğe daha hızlı erişim sağlamalarına olanak tanır. Örneğin, bir JavaScript dosyasının yüklenmesi uzun sürebilir; ancak bu script asenkron olarak yüklendiğinde, sayfa bu devre dışı sürede bile işlevsel kalabilir.

Asenkron scriptlerin kullanımı, only gerekli olan scriptlerin sadece ihtiyaç duyulan zamanlarda yüklenmesine yardımcı olur. Bu, gereksiz scriptlerin ve kaynakların yüklenmemesi anlamına gelir, böylece sayfa hızınız önemli ölçüde artırılmış olur. Sonuç olarak, asenkron scriptler kullanarak hem kullanıcı deneyimini geliştirebilir hem de Core Web Vitals metriklerinde daha iyi sonuçlar elde edebilirsiniz.

First Input Delay (FID)

First Input Delay (FID), web sayfalarının kullanıcılarıyla olan etkileşimini ölçmek için kullanılan önemli bir metriğe denir. Bu metrik, bir kullanıcının ilk etkileşim girişiminde (örneğin bir düğmeye tıklama veya bir linke tıklama) bulunması ile tarayıcının bu girişimi işlemeye başlaması arasında geçen süreyi ölçer. Kısacası, kullanıcı talimatlarına yanıt verme hızını belirler.

Kısa sürede yanıt vermeyen, yani yüksek FID değerlerine sahip web sayfaları, kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyebilir. Bu da kullanıcıların sayfadan ayrılmasına ve siteyi tekrar ziyaret etmesini engelleyebilir. Dijital dünyada kullanıcı memnuniyeti çok önemlidir ve Core Web Vitals bu noktada hayati bir rol oynar, çünkü kullanıcı deneyimini ölçmek ve optimize etmek için geliştirilmiş metrikler içerir.

Bir web sitesi, düşük FID değerlerine ulaşmak için çeşitli stratejiler uygulayabilir. Örneğin, JavaScript dosyalarının optimize edilmesi veya tarayıcı iş parçacıklarının azaltılması, FID değerini olumlu yönde etkileyebilir. İyi bir uygulama, ağır işlemlerin arka planda çalışmasını sağlayarak ana iş parçacığının serbest kalmasını ve kullanıcı etkileşimlerine hızla yanıt vermesini sağlamak olacaktır.

Detaylı kontrol edebileceğiniz kaynak: https://web.dev/articles/fid?hl=tr

First Input Delay Nasıl Optimize Edilir?

First Input Delay (FID), kullanıcıların bir sayfadaki interaktif öğelerle etkileşime girdiği anda yaşadıkları gecikmeyi ölçer ve bu metrik, kullanıcı deneyiminin önemli bir parçasıdır.

First Input Delay’i optimize etmek için çeşitli yöntemler mevcuttur. İlk olarak, JavaScript dosyalarının boyutunu ve yükleme sürelerini azaltmak gereklidir. Büyük JavaScript dosyaları, tarayıcıların kullanıcının tıklamalarına veya diğer girdilere yanıt vermesini geciktirir. Bu nedenle, kodunuzu minimal düzeyde tutmak ve gerekirse parçalayarak yüklemek oldukça yararlıdır.

Bunun yanı sıra, tarayıcı iş parçacıklarını azaltmak da önemli bir yöntemdir. Tarayıcılar, aynı anda birden fazla iş parçası çalıştırarak sayfanın interaktifliğini düşürebilir. Eğer ağ istekleri optimize edilirse ve gereksiz iş parçacıkları ortadan kaldırılırsa, FID değerleri anlamlı şekilde iyileştirilebilir. 

JavaScript dosyalarını optimize etmek

JavaScript dosyalarını optimize etmek, web sitenizin performansını ve kullanıcı deneyimini önemli ölçüde artırabilir. Özellikle Core Web Vitals gibi performans metriklerini iyileştirmek için JavaScript en iyi uygulamaları kullanmak hayati önem taşır. Bu optimizasyon işlemi, sadece sayfa yüklenme sürelerini kısaltmakla kalmaz, aynı zamanda web sitenizin genel hızını ve etkileşim oranını da artırır. Dolayısıyla, gereksiz kod parçalarını ortadan kaldırmak, sıkıştırma teknikleri kullanmak ve gerekli kodları önceden derlemek gibi yöntemler JavaScript dosyalarınızı daha verimli hale getirmek için kullanabileceğiniz stratejiler arasındadır.

Birçok web sitesi, JavaScript kodlarını optimize ederek First Input Delay (FID) gibi kritik metriklerde iyileştirmeler yapabilir. JavaScript kodlarının minification ve compression teknikleri ile küçültülmesi, tarayıcının bu dosyaları hızlı bir şekilde yüklemesini sağlar. Ayrıca, lazy loading ve code splitting gibi gelişmiş optimizasyon yöntemleri kullanarak sayfaların daha hızlı ve kullanıcı dostu hale getirilmesi mümkündür. Bu, web sayfası içerisindeki etkileşimlerin daha akıcı ve anlık olmasını sağlar.

Optimizasyon işlemlerinde dikkat edilmesi gereken diğer bir önemli nokta ise, kullanılan JavaScript kütüphanelerinin güncel ve iyi performans gösteren versiyonlarının tercih edilmesidir. Bu, kütüphanelerdeki potansiyel güvenlik açıklarını da minimize edecektir. Bunun yanı sıra, asynchronous ve deferred yükleme teknikleri kullanarak tarayıcının iş yükünü hafifletebilirsiniz. Tarayıcı iş parçacıklarının azaltılması, kullanıcılarınızın karşılaştığı gecikmeleri minimum seviyeye indirir ve böylece daha olumlu bir kullanıcı deneyimi sağlar.

Tarayıcı iş parçacıklarını azaltmak

Modern web performansını artırmanın en etkili yollarından biri tarayıcı iş parçacıklarını azaltmak olarak karşımıza çıkmaktadır. İş parçacıkları, tarayıcıların web sayfalarını işlerken ve kullanıcı girdilerini yanıtlarken kullandıkları birim görevlerdir. Bir web sayfasında çok sayıda iş parçacığı bulunması, sayfa yüklenme sürelerini ve kullanıcı etkileşimlerini olumsuz etkileyebilir.

JavaScript dosyalarını optimize etmek, tarayıcı iş parçacıklarının sayısını ve karmaşıklığını azaltmanın yollarından biridir. Büyük ve optimize edilmemiş JavaScript dosyaları, tarayıcının aynı anda birçok iş parçacığı çalıştırmasına neden olabilir ve bu da kaynakların verimli kullanılmamasına yol açar. JavaScript kodunu sadece gerektiği kadar yüklemek ve asenkron ya da gecikmeli yükleme tekniklerini kullanmak bu sorunu önemli ölçüde hafifletebilir.

First Input Delay (FID) gibi kullanıcı etkileşimini ölçen metrikler de tarayıcı iş parçacıklarının optimizasyonuyla doğrudan ilişkilidir. FID, bir kullanıcı tıklaması veya veri girişiyle bu etkileşimin tarayıcı tarafından işlenmesi arasındaki gecikmeyi ölçer. Tarayıcı iş parçacıkları azalırsa, FID değerleri olumlu yönde etkilenir ve kullanıcı deneyimi iyileşir. Bu nedenle, modern bir web uygulaması geliştirirken tarayıcı iş parçacıklarını azaltmaya yönelik stratejiler belirlemek son derece önemlidir.

Asenkron scriptler kullanmak

Web performansı, kullanıcı deneyimi açısından son derece önemlidir ve bu bağlamda asenkron scriptler kullanmak, sayfa yükleme sürelerini önemli ölçüde azaltabilir. Asenkron scriptler, tarayıcının diğer işlemlerini duraklatmadan arka planda çalıştırılabilen betiklerdir ve bu sayede kullanıcıların sayfa yüklenirken daha akıcı bir deneyim yaşamasını sağlar.

Asenkron scriptler kullanmanın en büyük avantajlarından biri, kullanıcıların beyaz ekran veya donma sorunları yaşamadan sayfayı hızlıca görebilmesidir. Bu yöntem, özellikle yüksek trafikli sitelerde ve dinamik içeriklere sahip platformlarda büyük fayda sağlar. Async ve defer nitelikleri kullanarak bu scriptlerin yüklenme yöntemlerini belirleyebilirsiniz; async niteliklerini kullanarak bir scriptin arka planda yüklenmesini sağlayabilir, defer nitelikleri ile de scriptlerin sırayla ve belirli bir düzende yüklenmesini temin edebilirsiniz.

Çeşitli tarayıcı ve cihazlarda tutarlı bir performans elde etmek için asenkron scriptler, kodun optimize edilmesi ve gereksiz komutlardan arındırılması oldukça önemlidir. Bu süreçte iyi bir Content Delivery Network (CDN) kullanımı, script dosyalarının hızlı yüklenmesini sağlar ve böylece sayfa yükleme hızında önemli bir iyileşme görülür. Asenkron scriptler kullanmak, web performansını yükseltmek ve kullanıcıya daha iyi bir deneyim sunmak için etkili bir yaklaşımdır.

Web sayfasındaki etkinlikleri azaltmak

Modern web performansının önemli bir parçası olan web sayfasındaki etkinlikleri azaltmak, kullanıcı deneyimini iyileştirmek ve sayfa yüklenme sürelerini optimize etmek için kritik bir adımdır. Sayfa üzerindeki gereksiz etkinliklerin azaltılması, kullanıcıların bekleme işaretçisi veya donmuş ekranla karşılaşma olasılığını düşürür ve böylece daha akıcı bir etkileşim sağlar.

Web sayfasındaki etkinlikleri azaltmak, özellikle JavaScript kullanımı açısından büyük önem taşır. Uzun süreli JavaScript yürütmeleri, ana iş parçacığını bloke ederek, kullanıcıların sayfa ile etkileşime girmesini zorlaştırabilir. Bunun yerine, scriptlerin parçalanması ve asenkron işlemlerle yönetilmesi daha verimli bir çözüm olabilir.

Yoğun ve karmaşık web sayfalarında yaygın olarak karşılaşılan bir sorun da, aşırı sayıda iş parçacığına sahip olmaktır. Bu durum, cihazın performansını olumsuz etkileyerek, First Input Delay (FID) gibi metriklerin düşmesine neden olabilir. Bu bağlamda, etkinliklerin minimizasyonu, kullanıcı deneyimini üst seviyeye taşımak ve SEO performansını artırmak için kaçınılmaz bir gerekliliktir.

Sunucu tepki süresini azaltmak

Web sitenizin performansını artırmak ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek için en önemli faktörlerden biri, sunucu tepki süresini azaltmaktır. Sunucu tepki süresi, sunucunuzun bir isteği işleme süresi olarak tanımlanır ve bu süre ne kadar kısaysa web sitenizin yüklenme süresi de o kadar hızlı olur. Sunucu tepki süresinin uzun olması, kullanıcıların siteyi terk etmesine neden olabilir, bu da trafik kaybı ve düşük dönüşüm oranlarına sebep olabilir.

Sunucu tepki süresini azaltmanın en etkili yollarından biri, güçlü bir barındırma (hosting) hizmeti seçmektir. Paylaşımlı barındırma yerine özel veya sanal özel sunucular (VPS) kullanarak web sitenizin hızını önemli ölçüde artırabilirsiniz. Ayrıca, CDN (Content Delivery Network) kullanarak içeriklerinizin farklı coğrafi konumlardan daha hızlı erişilmesini sağlayabilirsiniz, bu da genel yüklenme süresini kısaltır.

Diğer bir önemli yöntem ise, veritabanı optimizasyonudur. SQL sorgularınızın verimli olduğundan emin olun ve gereksiz veritabanı işlemlerinden kaçının. Ayrıca, sunucunuzda gereksiz uygulamaların ve eklentilerin çalıştırılmaması da tepki süresini kısaltabilir. Web sayfasında kullanılan asenkron scriptler ve önbellekleme teknikleri ile yine yüklenme sürelerini önemli ölçüde azaltabilirsiniz. Bu önlemler, sunucu yükünü hafifletir ve daha hızlı bir kullanıcı deneyimi sunar.

Cumulative Layout Shift (CLS)

Cumulative Layout Shift (CLS), kullanıcıların bir web sayfasını ziyaret ederken deneyimlediği görsel stabiliteyi ölçen bir metrik olarak, Core Web Vitals metriklerinin bir parçası olarak öne çıkmaktadır. Sayfa yüklenirken gerçekleşen beklenmedik düzen kaymalarının sıklığı ve büyüklüğü, kullanıcıların içeriklere erişimlerinin nasıl etkilendiğini belirlemek için kullanılan önemli bir ölçüttür. CLS değeri yüksek olan bir sayfa, kullanıcıların geri dönmesini zorlaştıran ve genel kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyen ani içerik değişiklikleri ile karakterizedir.

CLS metriği, özellikle mobil cihazlarda gezinme sırasında çok daha kritik bir rol oynamaktadır. Kullanıcıların bir butona basmaya çalışırken sayfanın aniden kayması, yanlış bir bağlantıya tıklamalarına veya içeriğe erişimlerinin engellenmesine neden olabilir. Bu durum, kullanıcı memnuniyetini önemli ölçüde düşürür ve sitenin dönüşüm oranlarını negatif yönde etkileyebilir. Dolayısıyla, CLS değerini optimize etmek, kullanıcı deneyimini iyileştirmenin ve web sitelerinin performansını artırmanın kilit faktörlerinden biridir.

CLS metriğinin optimize edilmesi için, geliştiriciler çeşitli teknikler kullanabilir. Bu teknikler arasında, resimler ve videolar için boyutları önceden belirlemek, reklamların ve iframe’lerin yer tutucularını kullanmak ve yazı tiplerini yüklerken dikkatli olmak bulunur. Bu yöntemlerle, içerik yüklenirken meydana gelebilecek beklenmedik kaymalar önlenebilir ve kullanıcıların sayfa içeriğine daha rahat erişmeleri sağlanabilir. Sonuç olarak, CLS metriği, kullanıcı deneyimini iyileştirmek ve sitenin genel performansını artırmak için kritik öneme sahiptir.

Detaylı kontrol edebileceğiniz kaynak: https://web.dev/articles/cls?hl=tr

Cumulative Layout Shift (CLS) Nasıl Optimize Edilir?

Cumulative Layout Shift (CLS), Core Web Vitals metriklerinden biri olup, web sayfalarındaki içerik yer değişimlerini ölçer ve kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyen bu tür değişimlerin minimize edilmesini sağlar. CLS’nin optimize edilmesi, kullanıcı deneyimini iyileştirmek ve sayfa yükleme performansını artırmak için kritik öneme sahiptir.

Öncelikle, yer tutucu boyutlarını kullanmak CLS’yi optimize etmede önemli bir rol oynar. Görseller, reklamlar ve diğer dinamik içerikler için sabit yer tutucular belirlemek, sayfanın tamamen yüklenmesini beklemeden kullanıcıya sayfa düzeninin nasıl olacağını gösterir. Bu, içeriklerin ani yer değişimlerini önler ve kullanıcıların içerik ile etkileşimini daha tutarlı hale getirir.

Ayrıca, font ve grafiklerin boyutunu önceden belirlemek, CLS optimizasyonu için gereklidir. Web yazıtiplerinin doğru şekilde yüklenmesi için öncelikle fontların boyutlarını CSS kullanarak belirlemek gerekir. Grafikler ve videolar için de boyutlar önceden belirtilirse, yer değişimi yaşanmadan içerik yüklenir. Bunu yapmak, sayfa yükleme sürecinde ani değişimleri önler ve ziyaretçilere daha stabil bir görüntü sunar.

Yer tutucu boyutlarını kullanmak

Core Web Vitals metrikleri, bir web sitesinin kullanıcı deneyimini ölçmek için kullanılan önemli göstergelerdir. Bu metriklerin biri olan Cumulative Layout Shift (CLS), sayfa yüklenirken ortaya çıkan beklenmedik düzen kaymalarını ölçer. CLS değerini optimize etmek için, yer tutucu boyutlarını kullanmak oldukça etkili bir yöntemdir. Bu sayede, sayfanın yüklenmesi sırasında yaşanan düzen bozulmaları minimize edilir ve kullanıcı deneyimi iyileştirilir. Yer tutucu boyutlarını kullanmak, özellikle büyük grafikler, videolar, reklamlar veya diğer multimedya içerikleri için önemlidir, çünkü bunlar genellikle yüklenirken gecikmelerine ve bu nedenle düzen kaymalarına sebep olabilir.

Yer tutucu boyutlarını kullanmak, web sayfasının toplam Cumulative Layout Shift (CLS) değerini düşürerek daha stabil bir kullanıcı deneyimi sağlar. Bu, özellikle mobil cihazlarda önemli hale gelir, çünkü mobil kullanıcılar genellikle daha sınırlı ekran alanına ve daha yavaş bağlantı hızlarına sahiptir. Mobilde yaşanan düzen kaymaları, kullanıcıların yanlış düğmelere tıklamalarına veya yanlış içeriklere erişmelerine neden olabilir. Bu durum, kullanıcıların siteden hızlı bir şekilde çıkmalarına ve sitede geçirilen sürenin azalmasına yol açar. Bu nedenle yer tutucu boyutlarını doğru bir şekilde tanımlamak, hem kullanıcı deneyimini iyileştirir hem de sitedeki etkileşimi artırır.

Bununla birlikte, yer tutucu boyutlarını kullanmak sadece CLS’yi optimize etmekle kalmaz, aynı zamanda web sitesi performansını da artırır. Sayfanın görünür içeriği daha hızlı yüklendiğinde, kullanıcılar sayfanın tamamının yüklenmesini beklemeden içerikle etkileşime geçebilir. Bu, genel sayfa yükleme süresini düşürür ve Core Web Vitals metrikleri içinde önemli olan First Input Delay (FID) ve Largest Contentful Paint (LCP) gibi diğer metriklere de olumlu katkı sağlar. Web geliştiricilerinin ve tasarımcılarının bu kriterlere dikkat etmeleri, sitelerinin hem kullanıcı dostu hem de performans açısından güçlü olmasını sağlar.

Font ve grafiklerin boyutunu önceden belirlemek

Web sitenizin kullanıcı deneyimi ve performansı üzerinde kritik bir etkisi olan faktörlerden biri, font ve grafiklerin boyutlarını önceden belirlemektir. Bir web sayfasının hızla yüklenmesi ve stabil bir görünüm sunması için, bu görsel öğelerin optimal şekilde yönetilmesi gereklidir. İçerikler yüklenirken kullanıcıların yaşadığı gecikmeler veya kaydırma sorunları, kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyebilir.

Web sayfanızda yüksek çözünürlüklü grafikler ve çeşitli font stilleri kullanmak istemeniz tamamen anlaşılırdır. Ancak, bu öğelerin boyutlarını önceden belirlemek, sayfanızın performansı açısından kritik önem taşır. Örneğin, bir grafik veya resim yüklenirken belirli bir boyut rezervasyonu yapıldığında, diğer içerikler bu boşluktan etkilenmez ve kullanıcı beklemeden sayfanızı keşfetmeye devam edebilir. Benzer şekilde, fontların boyutu da belirlenmediğinde, yükleme sırasında metin kaymaları yaşayabilirsiniz.

CSS teknikleri ve HTML nitelikleri kullanarak font ve grafiklerin boyutunu önceden belirlemek mümkündür. Bu sayede, web sayfanız daha hızlı ve kullanıcı dostu hale gelebilir. Örneğin, resimler için width ve height etiketlerini doğru şekilde kullanmak, fontlar içinse uygun @font-face tanımlamaları yapmak sayfa stabilitesine büyük katkı sağlar. Özetle, font ve grafiklerin boyutlarını önceden belirleyerek, sadece iyileştirilmiş performans ve daha yüksek kullanıcı memnuniyeti sağlamakla kalmaz, aynı zamanda sayfanızın SEO performansını da olumlu yönde etkilersiniz.

Resim boyutlarını optimize etmek

Web sitenizin performansını artırmak ve kullanıcı deneyimini geliştirmek için resim boyutlarını optimize etmek kritik bir adımdır. Artık internet kullanıcıları daha hızlı ve verimli web siteleri beklemektedir, bu da resimlerin uygun boyutlarda ve kalitede sunulmasını gerektirmektedir. İyi optimize edilmiş resimler, sitenizin yüklenme süresini kısaltır, sayfa hızını artırır ve ziyaretçilerin sitenizde daha uzun süre kalmasını sağlar.

Resimlerin boyutlarını optimize etmek için öncelikle doğru formatları seçmek önemlidir. İhtiyacınıza en uygun formatları belirlemek için resimlerin niteliği ve kullanım amacını göz önünde bulundurmalısınız. JPEG formatı, fotoğraflar ve grafikler gibi detaylı görseller için idealdir, çünkü yüksek sıkıştırma oranı sunar ve kalitede minimal kayıpla boyutları küçük tutar. PNG ise şeffaflık ve detay gerektiren görseller için uygundur, ancak daha yüksek dosya boyutları ile gelir. WebP, her iki formatın avantajlarını birleştirir ve modern tarayıcılarla uyumludur.

Görsellerin boyutlarını küçültmek için ayrıca online araçlar ve yazılımlar kullanabilirsiniz. ImageOptim, TinyPNG ve Squoosh gibi araçlar, görselleri sıkıştırarak dosya boyutlarını önemli ölçüde azaltır. Bir diğer önemli nokta ise tarayıcı önbellekleme ve lazy loading gibi tekniklerin kullanılmasıdır. Bu yöntemler sayesinde görseller, kullanıcının sayfada ilerlemediği sürece yüklenmez, bu da sayfa yüklenme hızını artırır ve Cumulative Layout Shift (CLS) sorunlarını minimize eder.

Yükleme sırasını değiştirmek

Web sitenizin yüklenme hızı, kullanıcı deneyimini doğrudan etkileyen kritik bir faktördür. Bu hızın optimize edilmesi için yükleme sırasının değiştirilmesi önemlidir.

Tasarımlar, CSS dosyaları ve çeşitli JavaScript betikleri genellikle sayfanın render edilme sürecini etkiler ve bu yüzden kullanıcılar sayfanın içeriğini daha geç görebilirler. Bu sorunun üstesinden gelmek için, CSS dosyalarını head kısmında öncelikli olarak yüklemek ve JavaScript dosyalarını sonlarda yüklemek gereklidir.

Özellikle büyük JavaScript kütüphanelerinin ve reklam sağlayıcılarının betiklerinin geç yüklenmesi, sayfanın First Contentful Paint (FCP) ve Largest Contentful Paint (LCP) sürelerini ciddi oranda iyileştirebilir. Buna rağmen, bu optimizasyonu yaparken sitenin işlevselliğinden ödün verilmemesi kritik öneme sahiptir.

Reklam sağlayıcınızı kontrol etmek

Web sitenizin hızını ve performansını optimize etmek istiyorsanız, reklam sağlayıcınızı kontrol etmek oldukça önemlidir. Reklamlar, özellikle yanlış yerleştirildiklerinde veya optimize edilmediklerinde, sayfa yükleme sürelerini ciddi şekilde artırabilirler. Reklamların sayfa üzerindeki Cumulative Layout Shift (CLS) değerini nasıl etkilediğini analiz etmek ve gerektiğinde değişiklikler yapmak, kullanıcı deneyimini iyileştirmenize yardımcı olabilir.

Reklam sağlayıcınızı seçerken, yükleme hızlarını göz önünde bulundurmak önemlidir. Daha hızlı yüklenen reklamlar, sayfanızın genel performansını düşürmez ve kullanıcıların daha hızlı bir deneyim yaşamasını sağlar. Aynı zamanda, sorunsuz bir şekilde görüntülenen ve kullanıcı deneyimini bozmayan reklamlar, mevcut kullanıcılarınızın sayfanızda daha uzun süre kalmasına katkıda bulunur.

Son olarak, reklamların yerleşim düzenlerini sürekli olarak izlemek ve gerektiğinde ayarlar yapmak önemlidir. Kontrolsüz bırakılan reklamlar, kullanıcıların sayfada dolaşma deneyimini olumsuz etkileyebilir ve hatta onları sayfanızdan ayrılmaya yönlendirebilir. Reklamların hedef kargaşası yaratmamasını sağlamak ve doğru konumlandırma stratejileri geliştirmek, sayfa performansınızı optimum seviyede tutmanıza yardımcı olabilir.

Core Web Vitals Raporu Nasıl Görüntülenir?

Web performansınızı analiz etmenin ve iyileştirmenin en önemli yollarından biri olan Core Web Vitals raporu, kullanıcı memnuniyetini artırmak ve arama motoru sıralamalarını iyileştirmek adına büyük önem taşır. Core Web Vitals, Google’ın çeşitli kullanıcı deneyimi metriklerini değerlendirdiği bir set olarak karşımıza çıkar ve hız, etkileşim ve görsel stabilite olmak üzere üç ana başlık altında toplanır.

Core Web Vitals raporunu görüntülemek için Google Search Console’ı kullanmak, en yaygın ve etkili yöntemlerden biridir. Google Search Console hesabınıza giriş yaptıktan sonra, soldaki menüde yer alan Özellikler bölümünden Core Web Vitals sekmesine tıklayarak detaylı raporlara ulaşabilirsiniz. Bu sekme altında sitenizdeki sayfaların hangi metriklerde iyi performans gösterdiğini veya hangi alanlarda iyileştirilmeler gerektiğini detaylı olarak görebilirsiniz.

Bir diğer seçenek ise, PageSpeed Insights ve Lighthouse araçlarını kullanmaktır. Bu araçlar, sitenizin performansını analiz eder ve Core Web Vitals metriklerine göre raporlar oluşturur. Özellikle PageSpeed Insights, hem mobil hem de masaüstü performansınıza dair ayrıntılı bilgiler sağlarken, Lighthouse ise daha teknik ve derinlemesine analizler yapmanıza olanak tanır. Bu iki aracı kullanarak, sayfa yükleme hızınızı, etkileşim sürelerinizi ve sayfa düzeninin ne kadar stabil kaldığını kolayca değerlendirebilirsiniz.

Core Web Vitals Google Algoritmasını Nasıl Etkiliyor?

2021 yılında Google, kullanıcı deneyimini iyileştirmeye yönelik önemli bir adım atarak Core Web Vitals metriklerini arama algoritmasına entegre etti. Bu metrikler, bir web sitesinin sayfa yükleme performansı, etkileşim hızı ve görsel stabilitesi gibi kullanıcı deneyimiyle doğrudan ilgili üç ana kriter üzerinden değerlendirilmektedir. Özellikle Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID) ve Cumulative Layout Shift (CLS) metrikleri, algoritmanın önemli bir parçası haline gelmiştir, dolayısıyla SEO stratejilerinde de büyük bir rol oynamaktadır.

Core Web Vitals, web sitelerinin kullanıcı dostu olmasını sağlamak amacıyla oluşturulmuş, kullanıcı deneyimini ölçen önemli performans göstergeleridir. Bu metrikler, kullanıcıların bir web sayfasını ziyaret ettiğinde nasıl bir deneyim yaşadığını göstermektedir. Google, bu göstergeleri kullanarak web sitelerini sıralamada ön planda tutmakta ve kullanıcılar için en iyi deneyimi sunmaya çalışmaktadır. Bu da demek oluyor ki, bir web sitesinin Core Web Vitals değerleri ne kadar iyi olursa, o web sitesi Google arama sonuçlarında o kadar üst sıralarda yer alır. Dolayısıyla, Core Web Vitals metriklerini optimize etmek, SEO performansı açısından kritik bir öneme sahiptir.

Google’ın algoritma değişiklikleri, web sitelerinin Core Web Vitals metriklerini dikkate almalarını zorunlu hale getirmektedir. Örneğin, Largest Contentful Paint (LCP) metriği, bir sayfanın en büyük içerik parçasının yüklenme süresini ölçer; bu süre ne kadar kısa olursa, kullanıcı deneyimi o kadar iyi olur. Benzer şekilde, First Input Delay (FID), bir kullanıcının bir sayfa ile etkileşime geçmeye başlamasından itibaren geçen süreyi ifade ederken, Cumulative Layout Shift (CLS) ise sayfanın görsel stabilitesini ölçer. Tüm bu metrikler, web sitelerinin hem masaüstü hem de mobil cihazlarda daha hızlı, daha etkileşimli ve daha stabil bir deneyim sunmalarını sağlamak amacıyla tasarlanmıştır.

Core Web Vitals Metriklerin Optimize Edilmesi

Core Web Vitals, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla Google tarafından belirlenen bir dizi performans ölçütüdür ve bu metriklerin optimize edilmesi, web sitenizin arama motoru sonuçlarındaki sıralamasına doğrudan etki eder. Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID) ve Cumulative Layout Shift (CLS) gibi temel metriklerin her biri, sayfa yükleme süresi, interaktivite ve görsel istikrar gibi farklı performans alanlarını temsil eder.

Largest Contentful Paint (LCP), bir sayfanın ana içeriğinin ne kadar sürede yüklendiğini ölçerken, bu metriği optimize etmek için hızlı sunucular kullanmak ve sayfa içeriğini kritik öncelikli olarak yansıtmak gerekmektedir. Sayfa içeriği mümkün olduğunca basit tutulmalı ve büyük boyutlu medya dosyaları, görseller ve videolar optimize edilmelidir. Bu sayede sayfa yükleme süresi dürüst bir şekilde azaltılabilir ve kullanıcı memnuniyeti artırılabilir.

First Input Delay (FID), kullanıcıların bir sayfayla ilk etkileşimlerinde yaşadıkları gecikmeyi ölçen bir metriktir. FID’yi optimize etmek için, üçüncü taraf kodların minimalize edilmesi ve ana iş parçacığındaki ağır JavaScript işlemlerinden kaçınılması önemlidir. Bu sayede kullanıcıların sayfayla daha hızlı bir şekilde etkileşime geçmeleri sağlanabilir. Kullanıcıların siteye hızla erişim sağlayabilmeleri, site performansını artırmanın kilit noktalarından biridir.

Cumulative Layout Shift (CLS) ise sayfa içeriğinin beklenmedik bir şekilde hareket etmesini ölçer ve bu metriği minimize etmek için ölçüsüz yükleme sorunlarına yol açan dinamik içeriklerden kaçınılmalıdır. Reklamların, görsellerin ve diğer medya içeriklerinin boyutları mutlaka belirtilmeli ve bu tür ögelerin sayfa yüklenmesi esnasında istem dışı kaymalar yaratması önlenmelidir. Bu tür önlemler sayesinde kullanıcılar sayfa üzerinde daha sorunsuz ve istikrarlı bir deneyim yaşayacaklardır.

Core Web Vitals Güncellemesi

Core Web Vitals Güncellemesi, Google’ın kullanıcı deneyimini iyileştirmek için geliştirdiği önemli bir adımdır ve bu güncellemeyle web sitelerinin kullanıcı dostu olmasını sağlamak hedeflenmektedir. Google’ın algoritmasında yapılan bu güncellemeyle, web sitelerinin hız, tepki süresi ve görsel istikrar gibi metrikleri daha fazla önem kazanmaktadır.

Güncellemeyle birlikte, web sitelerinin hız metrikleri, yani sayfa yükleme süresi ve etkileşim süresi gibi faktörler, sıralama kriterlerinde daha belirleyici bir rol oynamaktadır. Web sitelerinin hızlı yüklenmesi, kullanıcıların sayfada daha fazla vakit geçirmesini sağlarken, yavaş yüklenen siteler kullanıcıları kaybetme riski taşımaktadır ve bu durum sitelerinin sıralamalarda gerilemesine neden olabilir.

Bunun yanı sıra, görsel istikrar (Visual Stability) da güncellenen metrikler arasında yer almakta ve kullanıcı etkileşimini doğrudan etkileyen bir faktör olarak ön plana çıkmaktadır. Görsellerin, butonların ve diğer öğelerin kullanıcı gözünde yerlerinin değişmemesi, ziyaretçilerin düşme oranlarını azaltmakta ve genel kullanıcı memnuniyetini artırmaktadır. Bu parametrelerin optimize edilmesi ile kullanıcı deneyiminin iyileştirilmesi, hem ziyaretçilerin site ile daha fazla etkileşime geçmesini sağlamakta hem de Google arama sıralamalarında daha iyi performans göstermeye yardımcı olmaktadır.

core web vitals nasıl optimize edilir

Core Web Vitals Nasıl Çalışır?

Core Web Vitals, Google tarafından web sitelerinin kullanıcı deneyimini ölçmek ve değerlendirmek amacıyla oluşturulmuş bir dizi metriktir. Bu metrikler, bir sitenin yüklenme süresi, etkileşim kabiliyeti ve görsel stabilitesi gibi temel deneyim unsurlarını dikkate alır.

İlk olarak, Largest Contentful Paint (LCP), bir sayfanın ana içeriğinin ne kadar sürede yüklendiğini ölçer. LCP, kullanıcıların bir web sayfasının ne kadar hızlı yüklendiğini hissetmelerini sağlar ve bu metrik, sayfa yükleme performansını doğrudan etkiler. İdeal olarak, LCP’nin 2.5 saniye veya daha kısa sürede gerçekleşmesi beklenir.

Bir diğer önemli metrik ise First Input Delay (FID)’dir. FID, bir kullanıcının sayfa ile etkileşime girmesi (örneğin, bir butona tıklaması) ile tarayıcının bu etkileşime yanıt vermesi arasında geçen süreyi ölçer. Kullanıcı deneyimini iyileştirmek için bu sürenin 100 milisaniye veya daha kısa olması gerekir. FID, kullanıcıların bir sayfanın ne kadar hızlı tepki verdiğini hissetmelerini sağlar ve bu metrik özellikle etkileşim gerektiren sayfalar için kritik öneme sahiptir.

Son olarak, Cumulative Layout Shift (CLS), sayfa düzeninin ne derece stabil olduğunu ölçer. Sayfa yüklenirken beklenmedik düzen değişikliklerinin olması, kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyebilir. CLS, bu değişikliklerin sıklığını ve ciddiyetini ölçerek, kullanıcıların sayfanın yüklendiği süre boyunca düzgün bir deneyim yaşamasını sağlar. İdeal bir CLS skoru 0.1 veya daha düşük olmalıdır.

Core Web Vitals, web sitelerinin kullanıcı dostu olmasını sağlayan ve genel olarak ziyaretçi memnuniyetini artıran temel metriklerdir. Bu metriklerin her biri, kullanıcıların bir web sitesindeki etkileşimlerini daha hızlı, daha sorunsuz ve daha keyifli hale getirmek için optimize edilmelidir. Bu sayede, web sitesinin SEO performansı da önemli ölçüde iyileşir.

Core Web Vitals Nasıl Ölçülür?

Core Web Vitals ölçümleri, bir web sayfasının kullanıcı deneyimini nasıl sağladığını anlamak için oldukça önemlidir ve bu ölçümler çeşitli araçlar kullanılarak yapılabilir. Bazı yaygın kullanılan araçlar Google Search Console, PageSpeed Insights ve Lighthouse gibi araçlardır.

Google Search Console, web sitenizin genel performansını analiz etmek için ücretsiz bir araç sunar ve bu araç, Core Web Vitals metriklerini izleyerek kullanıcıların hangi sayfalarda sorun yaşadıklarını anlamanızı sağlar. PageSpeed Insights ise web sayfalarınızın yüklenme hızını ve performansını ölçerek size detaylı bir analiz sağlar, ayrıca First Contentful Paint (FCP), Largest Contentful Paint (LCP), Cumulative Layout Shift (CLS) gibi temel metrikleri de içerir.

Lighthouse, Chrome tarayıcısında yerleşik olarak bulunan ve sayfa performansını, erişebilirliğini, SEO’yu ve daha fazlasını analiz eden bir araçtır. Lighthouse, Core Web Vitals metriklerini ölçerek web sayfanızın performansını artırmak için kullanabileceğiniz öneriler sunar. Tüm bu araçlar sayesinde, bir web sitesi sahibinin veya geliştiricisinin kullanıcı deneyimini optimize etmesi mümkün olur ve böylece Google arama sonuçlarında daha iyi sıralamalar elde edilebilir.

Core Web Vitals Nasıl İyileştirilir?

Core Web Vitals, Google’ın kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla web performansını değerlendirmek için kullandığı önemli metriklerdir. Bu metrikler, Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID) ve Cumulative Layout Shift (CLS) olarak üç ana kategoriye ayrılır. Bu yazıda, bu metrikleri nasıl iyileştirebileceğinizi göreceksiniz.

Largest Contentful Paint (LCP), sayfanın en büyük içerik öğesinin ne kadar sürede yüklendiğini ifade eder. LCP’yi iyileştirmek için yüksek kaliteli görsellerin kullanımı ve modern görüntü formatlarına geçiş yapmanız önemlidir. Aynı zamanda sunucu yanıt sürelerini optimize etmek ve JavaScript ile CSS dosyalarını küçültmek de etkili olacaktır.

First Input Delay (FID), kullanıcıların ilk etkileşimde yaşadığı gecikmeyi ölçer. FID’yi iyileştirmek için, ana thread üzerindeki uzun görevleri azaltmak önemlidir. JavaScript yürütmesini optimize etmek ve tarayıcı çalışmasını engelleyen komut dosyalarını geciktirmek bu metrik için yararlı olabilir. Bunları yaparak, kullanıcıların etkileşim süresi önemli ölçüde azaltılabilir.

Cumulative Layout Shift (CLS), sayfa içeriğinin beklenmedik değişimlerini ölçer. CLS’yi iyileştirmek için, tüm medya boyutlarını belirtmek ve dinamik içerik yüklemesinden kaçınmak en etkili yollardır. Ayrıca, istemci tarafından herhangi bir kaydırma işlemi yapılmadan önce sayfaların tamamen yüklendiğinden emin olunmalıdır.

Sonuç olarak, Core Web Vitals metriklerini iyileştirmek, kullanıcı deneyimini artırmanın anahtarıdır. Web sitenizin bu üç metrikteki performansını sürekli olarak kontrol ederek ve önerilen iyileştirmelerle hareket ederek, hem kullanıcı memnuniyetini artırabilir hem de arama motorlarında daha üst sıralara çıkabilirsiniz.

Resim ve medya dosyalarını optimize etmek

Web sitenizin hızını artırmak ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek için resim ve medya dosyalarını optimize etmek oldukça önemlidir. Resim dosyaları genellikle web sayfalarının en büyük bileşenidir ve bu nedenle, büyük resim dosyaları sayfa yükleme hızını önemli ölçüde yavaşlatabilir. Resimleri optimizasyon sürecine dahil etmek, sitenizin yavaş yüklenmesini engeller ve Core Web Vitals metriklerinde daha iyi sonuçlar elde etmenizi sağlar.

Resim ve medya dosyalarını optimize etmenin ilk adımı, dosya formatlarını doğru seçmektir. JPEG ve PNG gibi yaygın formatların haricinde, daha yeni ve daha verimli formatlar olan WebP ve AVIF gibi formatları tercih etmek sayfa boyutunu düşürmeye yardımcı olur. Bu formatlar, daha yüksek sıkıştırma oranları sunarak görüntü kalitesini korurken dosya boyutlarını önemli ölçüde küçültür.

Resimlerinizi sıkıştırma araçları ile optimize etmek de büyük bir fark yaratabilir. TinyPNG, ImageOptim ve diğer çeşitli araçlar, görüntülerinizi kalite kaybı olmadan sıkıştırmanızı sağlar. Ek olarak, modern tarayıcıların desteklediği responsive image tekniklerini kullanarak, farklı cihazlar için farklı çözünürlüklerde resimler sunarak kullanıcı deneyimini optimize edebilirsiniz. Bu teknik, yalnızca gerekli olan resmi yükleyerek sayfa hızını artırır ve gereksiz veri transferini önler.

Önbellek kullanımını optimize etmek

Önbellek kullanımı, web sitenizin performansını artırmak ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek için son derece önemlidir. Önbellekleme, sunucu ve kullanıcı cihazı arasında veri alışverişini minimuma indirerek sayfa yükleme sürelerini azaltır ve web sitenizin hızını artırır. Bu süreçte kullanılan statik dosyaların önbelleğe alınması, aynı kaynakların tekrar tekrar yüklenmesini engeller ve böylece sunucu üzerindeki yük önemli ölçüde azalır.

Önbellekleme stratejilerini optimize etmek için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Tarayıcı önbelleği ve sunucu taraflı önbellekleme, en yaygın kullanılan tekniklerdir. Tarayıcı önbelleği, kullanıcıların ziyareti sırasında indirilen dosyaların cihazda saklanmasını sağlar, böylece aynı sayfa tekrar ziyaret edildiğinde bu dosyalar yeniden indirilmez. Sunucu taraflı önbellekleme ise, sunucuda oluşturulan dinamik içeriklerin kopyalarının saklanarak, talepler karşısında bu kopyaların sunulmasıdır.

Önbellekleme performansını iyileştirmek için güncel teknolojileri takip etmek ve uygulamaları optimize etmek oldukça önemlidir. Örneğin, HTTP/2 protokolü ve CDNs (Content Delivery Networks) kullanımı, önbellekleme performansını artıran diğer yöntemler arasındadır. HTTP/2, aynı anda birden çok taleple başa çıkabilirken, CDNs coğrafi olarak farklı bölgelerdeki kullanıcılar için verilerin daha hızlı iletimini sağlar. Bu iki yöntemi birleştirerek, web sitenizin daha hızlı ve kullanıcı dostu olmasını sağlayabilirsiniz.

Düzensiz web sayfalarını düzeltmek

Düzensiz web sayfaları, kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyen faktörlerin başında gelir ve bu da site trafiğinin düşmesine neden olabilir. Karmaşık ve düzensiz bir web sayfası, ziyaretçilerin aradıkları bilgilere kolayca ulaşmasını zorlaştırır, bu da yüksek çıkış oranlarına ve düşük dönüşüm oranlarına yol açabilir. Bu nedenle, web sayfalarını düzenli ve kullanıcı dostu hale getirmek, hem kullanıcı deneyimini iyileştirir hem de site performansını artırır.

Düzensiz bir web sayfasını düzeltmek için ilk adım, sayfa yapısını gözden geçirmek ve genel bir düzen oluşturmak olmalıdır. Başlık etiketleri hiyerarşik bir düzen içinde kullanılmalı ve bilgi mimarisi net olmalıdır. Gereksiz bağlantılar ve yanıltıcı yönlendirmeler kaldırılmalı, önemli bilgileri ön plana çıkaracak şekilde sayfa düzeni tasarlanmalıdır. Aynı zamanda, yeterli beyaz alan bırakmak, kullanıcıların dikkatini odaklamak açısından büyük önem taşır.

Web sayfalarındaki düzensiz ögeler, sadece kullanıcı deneyimini değil aynı zamanda arama motoru optimizasyonunu (SEO) da olumsuz etkiler. Arama motorları, düzgün ve mantıklı bir sayfa yapısına sahip olan web sitelerini daha yüksek sıralarda gösterir. Bu bağlamda, hem kullanıcı dostu hem de SEO uyumlu bir sayfa yapısı oluşturmak için gerekli düzenlemeleri yapmak, dijital varlığın başarısı için esastır.

Gereksiz kaynakları kaldırmak

Web performansını artırmak ve kullanıcı deneyimini geliştirmek için gereksiz kaynakları kaldırmak son derece önemlidir. Web siteleri zamanla eklenen işlevler, eklentiler ve çeşitli medya dosyaları ile karmaşık hale gelir. Bu karmaşıklık, sayfaların yüklenme sürelerini artırabilir ve ziyaretçilerin sitede kalarak etkileşimde bulunma olasılığını azaltabilir. Gereksiz kaynakları belirleyip bunları sistematik olarak kaldırarak, web sitenizi daha verimli ve hızlı hale getirebilirsiniz.

Kullanmadığınız JavaScript ve CSS dosyalarını temizlemek kritik bir adımdır. Bu tür dosyalar, genellikle sitenin genel performansını olumsuz etkileyen büyük dosya boyutlarına sahip olabilirler. Örneğin, sadece belirli sayfalarda yüklenecek JavaScript kodları, gereksiz yere tüm sayfalarda yüklenmemeli. Aynı şekilde, kullanılmayan CSS kurallarını kaldırmak da önemli bir performans iyileştirmesi sağlayabilir.

Bununla birlikte, gereksiz resim ve medya dosyalarını ortadan kaldırmak da önem taşır. Özellikle yüksek çözünürlüklü görseller, sayfa yüklenme hızını önemli ölçüde yavaşlatabilir. Kullanılmayan veya düşük öneme sahip görselleri kaldırarak, sayfaların daha hızlı yüklenmesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca, gzip gibi sıkıştırma teknikleri kullanarak sayfa boyutların

Core Web Vitals’in Önemi

Günümüzde web sitelerinin performansını optimize etmek, hem kullanıcı deneyimini iyileştirmek hem de arama motoru sıralamalarında üst sıralara çıkmak için kritik bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, Core Web Vitals kullanıcılarla olan etkileşimi ölçmek ve iyileştirmek için net ve somut metrikler sunar. Peki, neden Core Web Vitals bu kadar önemlidir?

Core Web Vitals kullanıcı deneyimini doğrudan etkileyen üç ana metrikten oluşur: Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID), ve Cumulative Layout Shift (CLS). Bu metrikler, sayfa yüklenme süresi, etkileşim yanıt süresi ve görsel stabilite gibi unsurları ölçerek, bir web sitesinin kullanıcı dostu olup olmadığını değerlendirir. Daha iyi kullanıcı deneyimi sunan siteler, ziyaretçilerin sitede daha uzun süre geçirmesini ve dolayısıyla daha yüksek dönüşüm oranlarına ulaşmasını sağlar.

Core Web Vitals Google’ın arama algoritmalarında önemli bir sıralama faktörü haline gelmiştir. Google, kullanıcılarına en iyi deneyimi sunma amacı güttüğünden, Core Web Vitals metriklerinde yüksek puan alan sitelere öncelik tanır. Bu, web sitelerinin organik trafiklerini arttırma potansiyeline sahip olduğu anlamına gelir.

Core Web Vitals web sitelerinin başarısı için hayati bir rol oynar. Hem kullanıcı memnuniyetini artırmak hem de arama motoru görünürlüğünü geliştirmek isteyen web yöneticileri, Core Web Vitals metriklerini sürekli olarak izlemeli ve optimize etmelidir.

 

Diğer rehber yazılarımıza göz atın:

Core Web Vitals Nedir Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Core Web Vitals üç ana metrikten oluşur: Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID) ve Cumulative Layout Shift (CLS).

Core Web Vitals metrikleri, Google’ın sıralama algoritmasında önemli bir yer tuttuğu için SEO performansı üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Ayrıca, kullanıcı deneyimi üzerinde önemli bir etkisi olduğu için web site sahiplerinin bu metriklere dikkat etmesi gerekmektedir.

Core Web Vitals, Google’ın arama sıralama algoritmasının bir parçasıdır. İyi bir Core Web Vitals skoruna sahip olmak, arama motoru sonuçlarında daha üst sıralarda yer almanıza yardımcı olabilir.

LCP, bir web sayfasındaki ana içeriğin yüklenme süresini ölçer. İyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için LCP’nin 2.5 saniye veya daha kısa olması gerekmektedir.

FID, bir web sayfasının ilk etkileşiminde kullanıcının ne kadar beklediğini ölçer. FID, buton tıklamaları, linklere tıklamalar gibi etkileşimlerin yanıt süresini kapsar ve 100 milisaniyeden kısa olması beklenir.

CLS, sayfa yüklenirken beklenmedik düzen değişikliklerinin miktarını ölçer. Yüksek CLS, kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyebilir. İdeal CLS değeri 0.1 veya daha düşük olmalıdır.

boostedcraft
boostedcraft

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Size en iyi deneyimi sunmak için, Web sitemizde çerezleri kullanıyoruz.

Gönder
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?